Aspendos veya Belkýs Antalya ili Serik ilçesinde bulunan Belkýs köyünde yer alan amfi tiyatrosuyla meþhur bir antik kenttir.
Aspendos, Serik ilçesinin 8 kilometre doðusunda, Köprüçayý'nýn daðlýk bölgesinden düzlüðe ulaþtýðý yerde M.Ö. 10. yüzyýlda Akalar tarafýndan kurulmuþ ve antik devrin mamur zengin kentlerinden biridir. Buradaki tiyatro M.S. 2. yüzyýlda Romalý'lar tarafýndan inþa edilmiþtir. Kent biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine kurulmuþtur.
Coðrafyacý Strabon ve Pamponrus Mela, Kentin Agruslularca kurulduðunu yazarlar. Bölgeye MÖ 1200'den sonra Yunan göçleri olmuþtur oysa Aspendos adýnýn kaynaðý Rumlardan önceki yerli Anadolu dilidir. Önemli bir ticaret yolu üzerinde olduðu ve Köprüçay Irmaðý ile limana baðlandýðý için Aspendos, her çaðda ele geçirilmek istenen kentler arasýnda yer almýþtýr.
Aspendos'un en önemli yapýsý tiyatrosudur. Antik tiyatrolar arasýnda en iyi þekilde korunanarak gelmiþ bir açýk hava tiyatrosudur. Bu tiyatro Anadolu'daki Roma Tiyatrolarýnýn günümüze sahnesi ile ulaþabilen en eski ve saðlam bir örneðidir. Mimarý Aspendos'lu Theodorus'un oðlu Zenon'dur. Antonius Piu zamanýnda yapýmýna baþlanmýþ Marcus Aurelius zamanýnda tamamlanmýþtýr (138-164). Tiyatro, kentin yerli tanrýlarý ile imparator ailesine sunulmuþtur.
Koordinatlarý : 36 56 20 K - 31 10 20 D
Her yýl binlerce yerli, yabancý turist Aspendos'u gezmektedir. Antik tiyatro ayrýca konserler, etkinlikler için kullanýlmaktadýr.
Bir de Aspendos Antik Tiyatrosu'nun küçük bir öyküsü var. Aspendos kralýnýn bir zamanlar herkesin evlenmek istediði çok güzel bir kýzý vardýr. Kral kýzýný kime vereceðini bilemediði için halka, "Kim halkýmýz, kentimiz için en yararlý þeyi yaparsa kýzýmý ona vereceðim" diye duyurur. Bunun üzerine iki ikiz kardeþ iki büyük yapý yaparlar. Biri kente çok uzaklardan, karmaþýk yollarý birçok zorluðu geçerek, su getiren su kemerleri; öteki ortasýnda yere metal para atýldýðýnda üst sýralardan bile sesinin duyulduðu dünyanýn akustik olarak en iyi tiyatrosudur. Kral su kemerlerini gördükten sonra kýzýný su kemerlerini yapana vermek ister. Bunun üzerine tiyatronun mimarý Zenon krala bir oyun oynar. Kral tiyatronun üst sýralarýnda gezerken bir fýsýltý duyar: "Kral kýzýný bana vermeli." Akustiðe hayran kalan kral kýzýný büyük bir kýlýçla ikiye ayýrýr ve kardeþlere verir.
